7 Güzel Adamdan Biri

Gözünü Sevdiğimin Demokrasisi

  • gözünü sevdigimin demokrsisi

Başlık:  Gözünü Sevdiğimin Demokrasisi
Yayınlandığı yer: Yeni Devir
Tarih: 31.03.1980

Gözünü Sevdiğimin Demokrasisi

Bir Milletvekiline sordum: – Nolacak şu Cumhurbaşkanlığı, kimi seçeceksiniz?

– Bilmem. Arıyoruz, dedi.Devam etti:
– Buluncaya kadar da arayacağız. Bizim görevimiz Cumhurbaşkanını arayıp bulmaktır. Seçmek değil.
– Anlayamadım; seçmekle, bulmak ayni şeyler değil mi?
Güldü. “Yok abi yok, seçmek ayrı, bulmak: ayrı”, dedi. Beni fazla yormamak için de kestirip attı kısaca:
– Cumhurbaşkanı bellidir, anlayacağın onu seçenler seçmiştir; bu iş tamamdır. Seçtikleri bu Cumhurbaşkanını bulmamız için bize arattırıyorlar.

– Anladım, hem de iyi anladım. seni de tebrik ederim; iyi kavramışsın bu düzeni: Bizde bütün seçimler böyledir, kimin seçileceğini birileri ayarlar, seçmenlere de onu bulmak, tasdik etmek düşer. Yani seçilmiş olanı arayıp bulmaktır görevi seçmenin. Bir “Bulmaca” çözmek misali. Bulmacayı biri hazırlamıştır, doğru çözümünün nasıl olduğunu belirlemiştir. Meraklısı ise o belli olan sonuca kavuşmak için didinir durur, bulmaya çalışır, arar yani.
Davul seçmenin, tokmak başkasının elindedir.

Seçmenin işi, “pösteki saymak” cinsindendir. Uğraşır, didinir, yırtınır, yorulur. Ne gariptir ki, alınan sonuca, kendisinin sayesinde ulaşıldığını bile sanır. oysa kurulmuş bulunan bir bulmacayı çözmüştür sadece. Havan dövenin hınk deyiciliğini yapmıştır, zavallı.

Bu “hınk!” deyiciliği yalnız halk yapmıyor. Partisinin seçtiği Parlamento üyesini partili seçmen, hınk hınk diyerek, didinip yorularak Meclislere gönderdikten sonra da, Meclise gidenler devam ettiriyor orada. Bunun adına da “Grup Kararı” diyorlar Parlamento dilinde. Grup Kararı yahut Meclis Kararı, farketmez,. hepsi aynidir aşağı yukarı. Hepsi, kurulu bulmacayı çözmenin arayıcılığına misaldir. Hatta, hakkında “Grup kararı alınamaz” hükmü bulunan Cumhurbaşkanı seçimi bile öyledir. Kim demiş “karar alınamaz diye? Liderler, lider çevreleri, şunlarla bunlarla görüşerek, ayarlamıyor, kararlaştırmıyor mu bu bulmacayı?

Parlamento üyelerine de düşen, o çevrelerin üzerinde anlaştıkları vatandaşı Cumhurbaşkanı olarak oylarıyla onaylamak değil midir?

– Seçtikleri Cumhurbaşkanını bulmamız için bize arattırıyorlar.

Diyen Milletvekili, işleyen mekanizmayı bize de hatırlatmış oldu sadece.

– Madem hal ve keyfiyet budur, o halde ne lüzum var şu seçim külfetlerine? İlan ediversinler seçtiklerini!

Yook, işte o olmaz. Demokrasiye ters düşülür o zaman. Her şeyin bir usulü vardır. Demokrasi de kendi kurallarıyla işlemelidir. Karıncayı hırpalarken belini incitmemek gerekir bu kuralda.

Bu kuralda, kamuoyunu hazırlamak vardır. Karşılıklı atışmalar, dalaşmalar vardır. İşlerin gizli kapaklı olarak çevrilmediğine herkesi inandırmak vardır. Görünüşte kimseyi zorlamamak, herkesi iradesinde serbest bırakmak vardır, özgürlük vardır.
Ya siz boru mu sandınız demokrasiyi? Çocuk oyuncağı mı sandınız seçim müessesesini. Elbette işleyecektir bu kurallar. Bütün uygar ülkeler gibi bizde de işleyecektir elbette.