Mescid-i Aksa’yı gördüm düşümde
Bir çocuk gibiydi ve ağlıyordu
Varıp eşiğine alnını koydum
Sanki bir yer altı nehr çağlıyordu
devamı…
Ve bir sofra gibi sersem önüne
Yerli düşüncenin ürünlerini
İnsani kirleten heykeller gördüm
Güneşi karartan kıyamet gibi
devamı…
Gel anla ve yaşa doğrusal hüznü
Acılar güvence ölümsüzlüğe
Senden her kaçtıkça sana yaklaştım
Göç nasibim özlem kanımdır benim
devamı…
Senin hatıranla beni her akşam
dünyanın kirinden yuyar yüreğim
Düş kazılarımın bulgularını
umut sergisine koyar yüreğim
devamı…
Soyundum çileye dönmemecesine
Bilendim ışıktan gözyaşlarıyla
Acılar umudu buldurur bize
Bir zırha büründüm bu çağa karşı
devamı…
Ellerine Sarın Kalbimin içini
O ayla boyanmış nar ellerine
Bahar ellerine giydir düşleri
Göksel şarkıları sar ellerine
devamı…
Özgürlük menşurum kanatlarımdır
Toprağım devletim bayrağım sensin
Maddemsin mânamsın varım yoğumsun
Ufkumsun yakınım uzağım sensin
devamı…
Her eylem yeniden diriltir beni
Nehirler düşlerim göl kenarında
Ey deprem gel yetiş bu şehirlerin
Doğayı çarptıran konumlarına
devamı…